Şia inancı , Şia hadisleri, Şia imamları

imamhussain_karbala

IRAK,KERBELA

Sevgili okuyucular son dönemde artan sünnilik ve şia güncellemelerinin sebebi elbette bölgesel olarak ortaya çıkan şialık ve şialığa dair inanç meselelerinin bize bakan yönleri.Her ne kadar mezhep taassubuna inanmasak da “Allah bize mezhebimizi sormayacak” düşüncesini kendimize rehber etsek de bazı tartışmalar ve meseleler izahat istediğinden onların birkaçına değineceğiz.

İlk meselemiz Şia’da hadis nakilleri ve imam inancına dair ifadeler ki bir çoğumuz etrafımızda çokça duymuş olmamıza rağmen içeriğine tam olarak vakıf olmadığımız yorumlara temas edeceğiz.

Bu konuda Şia kaynağı olarak İran Ehli Beyt Haber Ajansının bu konuda ki yazı ve itikadi makalelerinden hareket edeceğiz.

Şia İMAM inancı

Ehlibeyt İmamlarının hadisleri, Peygamberin Hadisleri Derecesinde Midir?

Diyorlar ki: Şialar, imamların hadislerini Hz. Peygamberin hadisleriyle aynı ve benzer olarak bilmektedirler. İmam Cafer Sadık veya İmam Muhammed Bakır’dan hadis naklettiklerinde hadisin geri kalan senedini nakletmemektedirler. Acaba bu, vahyin onlara indiği anlamı mı taşıyor?!

Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA– Değerli İslam Peygamberi (s.a.a), vefatı sırasında insanlar arasında iki hüccet bırakmıştır. Birisi Kur’an, diğeri itret / Ehlibeytidir. İtretin Kur’an’ın yanında yer alması demek onlarında Allah’ın kitabı gibi masum oldukları anlamı çıkmaktadır. Ve ilahi talimlerle ilgili marifet ve hükümlere vakıf oldukları ve bunu asla kimseden öğrenmedikleri sabit olmaktadır. Nübüvvet makamına sahip olmadan bu tür gaybi bilgiye sahip olmak yeni bir şey değildir. Kur’an, gaybi bilgilere sahip peygamber olmayan bir kişiyi tanıtmaktadır. Allah Teâlâ, Hz. Musa’nın (a.s) görüşeceği ve ondan eğitim alacağı kişi hakkında şöyle buyurmaktadır:

{فَوَجَدا عَبْداً مِنْ عِبادِنا آتَيْناهُ رَحْمَةً مِنْ عِنْدِنا وَ عَلَّمْناهُ مِنْ لَدُنَّا عِلْماً}
“Derken, katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular. (Kehf, 65)”Hz. Musa (a.s) bu kişinin hakikatinden haberdar olduğundan onu gördüğünde şöyle söyle:
{هَلْ أَتَّبِعُكَ عَلى أَنْ تُعَلِّمَنِ مِمَّا عُلِّمْتَ رُشْداً}“Musa ona: Sana öğretilenden, bana, doğruyu bulmama yardım edecek bir bilgi öğretmen için sana tâbi olayım mı? dedi. (Kehf, 66)”
Bu açıklamadan, imamların bilgi ve ilmini anlamak mümkündür. Onlar, Allah’ın emriyle dinin ikmali için gaybi bilgilere sahiptiler ve kimseden bunun için ders almamış ve bir üstat karşısında diz çökmemişlerdir. Bununla birlikte ümmetin tüm ihtiyaçlarına cevap vermekteydiler.Bilgi ve ilimleri gayb aleminden olduğundan, imamlar açıkça bizim bu hadislerimiz Resulullah’ın hadisleridir demekteydiler.İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Benim hadisim, babam imam Muhammed Bakır’ın hadisi ve onun hadisi babası Seyyitlerin Efendisinin hadisi, onun hadisi babası Hüseyin ibn Ali’nin hadisi ve onun hadisi Emire’l Mümininin hadisi ve onun hadisi Allah Resulünün hadisidir.”Dolayısıyla hadisin senedi bu imamlardan birine ulaştığında artık geri kalan imamların adlarını zikretmek gerekmemektedir.
şia
*abna.ir______________________________________________________________________________________ 
Gördüğünüz gibi Hz.Musa ile Hızır a.s.’ın Kur’anda geçen kıssasını İMAM inançlarına imamlarının gaybi bilgilere vakıf olduğuna dair delil getirebilmek adına kullanmışlar.Üzüntü verici.
Ayrıca hadislerin senedini hz.Peygambere kadar dayandırma gereği duymamak uydurma hadisler ile sahte inanç dünyası kurmanın yolunu açmış.
Zira Şia’da geçen bir kaç hadis nakledeyim size ;
*
ŞİA HADİSLERİ
.
*“Eğer ben ve Ali olmasaydık, Allah (hakkıyla) tanınmazdı. Eğer ben ve Ali olmasaydık, Allah (hakkıyla ibâdet edilmezdi. Eğer ben ve Ali olmasaydık, ne sevap olurdu ne de mükâfat. Ali ile Allah arsında hiçbir şey örtü ve hicap olamaz. Ali ile yaratıkları arasında örtü ve hicab Ali’dir.”
Şia hadisleriSuleym b. Kays’ın Kitabı, s.247
*
İbn Abbâs’tan rivâyet edilmiştir; Resulullah’ın (s.a.a) Hz. Ali’ye (a.s) şöyle buyurduğunu duydum:“Ben ve sen, Allah-u Teâlâ’nın nurundan yaratıldık!”  (İhkâkü’l-Hak, c.5, s.254.)
*
İmâm Rızâ (a.s) kanalıyla babalarından şöyle nakledilmiştir; Resulullah (s.a.a) buyurdu:”Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık.” (Uyûn-u Ahbâr-ir Rızâ, c.2, s.58, El-Emâlî (Şeyh Sadûk), s.196, Gâyetü’l-Merâm, s.29)
Şu sözde hadise DİKKAT 
“Adem yaratılmadan 14 bin yıl önce, ben ve Ali, Allah (azze ve celle)’nin huzurunda bir nur idik. Allah Adem’i yarattığında, o nuru Allah ikiye böldü; onun bir parçası ben, diğer parçası ise Ali’dir.”
İhkâkü’l-Hak, c.5, s.243, İrşâdü’l-Kulûb, s.210
şia1şia2şia3şia4şia5şia6şia7şia8şia10şia11

Şia inancı , Şia hadisleri, Şia imamları” üzerine bir yorum

  1. Masumiyetin ne muhkem bir ayetle ne de sahih bir hadisle hücceti var. Kendi uydurduğunuz sözler delil olmaz. Hücceti getiren mucize ile desteklenir. Tahkiki olmayan imamlardan denen sözlerle, şeriat nasıl olur. Şayet imamet imani bir konu olsaydı kitapta apaçık belirtilirdi.

Yorum bırakın